beni nasıl bir gece bekliyor
uzun uğraşların sonunda
uzun sohbetlerin
uzun yazıların
uzun konuşmaların
uzun okumaların sonunda
tekrara düşmekten korkan insanların anlamsız kaygılarıyla
hırsı çözemeyen bu beynin
hırstan gelen hazımsızlığı nasıl anlasın ki
nasıl bir gece olacak bu böyle
inci inci dökülecek mi duvarların
bir kahır ve rutubet kokusu
kaybolup giden fresklerin ardından
yakılan yaslara daha da ağır bir hal mi verecek
kendini omzundan kopartıp
sallandıracak mısın
bilemeyecek misin yoksa
bu gece nasıl bir gece olacak
hangi şişenin dibine düşecek
hangi tatlı suda küçük bir balık olacaksın şaşkın
içinde dolaşanı rahat bırakacak mısın
gezsin oradan oraya
bir sancı
bütün gece arşınlayacak mı seni
bu gece nasıl bir gece olacak
bir üzüm bağımı sanacaksın kendini
yoksa kalp kalp bir anason mu
ah sen sokaklara düşmek ister gibi
dışarıyı özleyerek
nasıl edeceksin sabahı
kim bilir nasıl bir gece olacak
parmak ucundaki bu eziklik bu
zavallı çizgi
beynin bir omletin çiğ kalan kısmı gibi
akıyor önüne
tutmuyor musun
tutamıyor musun
terk edilmenin zaferini mi gördün dudak ucunda
acımasız
bir yok edişe seyirci kalmayı mı yediremedin kendine
bu gece uzun uğraşların
dokuz dakikalık sonuçlarına mı gebe
durmayacaksın biliyorsun
kusacak kusacaksın
herkesi uzak bulacaksın
içine yakın giden bir ses bulamayacaksın
saçların delirecek yine
gözlerin gidecek buradan
bağıra bağıra konuşacak için
allahın belası
nasıl bir gece olacak hiç bilmiyorsun


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine yolculuğa çıkan bir mentinin çok keyifli hikayesi!