Kayıtlar

Ocak 13, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
büyük bir boy aynasının önünde çırılçıplak soyun önce anadan üryan sonra bir adım daha yaklaş kendine gözlerini bul aynada ve gözlerinin içine iyice bir bak bak bakalım bakabiliyor musun kendi yüzüne gözlerine kendi yüzüne tükürmeden durabiliyor musun hakikaten bir bak sonra bir adım geriye çekil kendinden ve giyin anadan üryan
havada dolaşan ölüm omuzlarda taşınan tarih derinlere gömülen gerçek boğazlara düğümlenen isyan insan gel etme nisyan
barış dünyanın en özleneni özgür dünyanın en isteneni deniz dünyanın en özgürü yaşam dünyanın en zor şeyi
bizim bahçelerimiz yasemin sümbül melisa dolu olmadı hiç bizim bahçelerimiz elektrikli tellerle çevriliydi yasal değildi evet zaten yasalarda uygulanmıyordu bizim bahçelerimiz bizim mezarlarımızdı kurak ve ıssız ve üstünde kuşlar yerine hep savaş uçakları döner dururdu şans anlamına gelen kuşlar kirletmezdi üstümüzü üstümüze hep kirli bombalar düşerdi ölenler gömülür kalanlar yasemin sümbül melisa kokulu ölümler düşlerdi ölümün arka bahçelerinde bize ölüm ekmek düşerdi
bir ucunu sen tuttun bir ucunu ben sen gerdin biraz biraz ben kopmadı sanılanın aksine çektikçe esnedi ve güçlendi sünmedi uzaktayken bağı olan yakındayken  gitmek isteyen doğaya karşı koyamayan ve bırakması hamurunda tutması mayasında olan bir aşka durduk kıblesi özgürlük olan
ne çabuk düşman olduk birbirimize bir de ne ara üstelik de neden bana ayrıca ne gerek var başka işin gücün mü yok o kadar da işten güçten yakınırken hele senin ki iş yerinde patrona kızıp evde karısını çoluğunu çocuğunu dövmeye benzemedi mi hani varsa sürtüşmeye kavga etmeye boy göstermeye gücün hak hukuk davasını da rajonuyla yapamıyorsan arkadaşım sorunun kaynağını döv niye ben de bi gayret boşalmaya debeleniyorsun oluyor mu olmuyor
pembe düşlerden esmer elbiseler giydirmek istiyorlar sana bana bize bugünlerde kanmayalım
sen onun kızısın ardından ağladığım sorguladığım acısında boğulduğum adamın kızı ve sana her baktığımda o adama biraz daha yaklaştığım kadınsın
kadın sesi duyunca geri çekiliyor geriniyorsun kadın görünce gün içinde geri çekiliyor geriniyorsun yani sen hep geriniyor kadından korkuyorsun
gözümü seninle açıyorum ılık bir rüzgar gibi ensemdesin
seninle benim hayatımızı birbirinden ayıran şey buzlu bir cam bir buzlu cam yavaşlatıyor ilişkimizi bulandırıyor ardında kalınca biz cam kendini gerçekliyor
dün seni kadıköyün sokaklarında yürürken buldum kadife sokakta arkandan baktım ince uzun bacakların ve kocaman kafan arasında gezinen şüphelerinin binaları nasıl yıktığını gördüm geçtin gittin yıkıldı sokak sana benzedi ve hiç toz çıkmadı ardından bir kez daha sana benzedi
Resim
Mehtap için; Gözümü açtığım gibi tarif… Ispanaklı börek (tahinli, pekmezli falan…) 3 adet yufka Bir bağ ıspanak 1,5 çay bardağı soya sütü 1 tatlı kaşığı keten tohumu 1 tatlı kaşığı tahin 1 yemek kaşığı dut pekmezi Yarım çay bardağı zeytin yağ Damak tadına göre baharatlar, kırmızı biber, çörek otu, kekik Orta boy bir fırın tepsisi yağlanır ve yufkalardan biri tepsiye tepsiden taşmayacak şekilde buruşturularak yerleştirilir. Üzerine bir kasede karıştırılmış yarım çay bardağı süt, keten tohumu, tahin bir fırça yardımı ile sürülür. Çok güzel bir şekilde yıkanmış ıspanaklar çok ince parçalara ayrılmadan doğranır ve iki kat yufka arasında kullanılacağı için iki eşit parçaya bölünür.  Ispanaklar yufkanın üzerine eklenir. Soya sütü ile yukarıda yapılmış karışımın içine, kırmızı pul biber, kekik ve biraz daha süt ilave edilerek kaşık yardımı ile serpiştirilir. Bu esnada fırın 180 derecede ısıtılır. Diğer yufka ıspanakların üzerine buruşturularak örtülür. Ispanak yu
Ayaklarını sürüyerek ve kapının sadece bir kanadını açarak geçti gitti. Yürümeye bile hep en zor yerinden, hep en zor şekli ile başlamayı tercih etti. Emeklediği günden beri bu durum hiç değişmedi. Geç yürüdü, hiç koşmadı ve hiç ağlanmadı, yani ağlamadı bile. Kimse görmediği bilmediği için, doğarken ağlamış olma ihtimali var elbet. Ama sonrasında değil gören, duyan da yok bir gözyaşını, hıçkırığını. “Hiç çocuk olmadı” der bazıları onun için, “Büyük doğdu büyük gidecek” derler. Kendi gibi yalnız bir adam buldu onu, içinden işe yarayan eşyalar alındıktan sonra bir konteyner kenarına bırakılmış kartonların içinde. Adam kendine yatacak yer yapmak niyetiyle uzatmışken elini, göz koyduğu o kartonları bir beşik gibi taşıyarak koyuldu yola. Yine varını yoğunu biriyle paylaşmak düşdü ona. Bir elinde karton kutu, bir elinde mis kokulu bir çarşafa sarılmış cabbar bir bebek, ayaklar yola koyuldu, akıl kendi çocuklarına. Epey zaman oldu onları görmeyeli, onları kaybedeli, karısının ke
özenmek insana özenmek az özeni verirsem bir yeri kalkar kendini bir hallere sokar tam yakalamışken ellerimin arasından kaçıp gider aptallığına  kapılarak yapılan özensiz davranışın tersidir hani belki tersten anlatınca ne yaptığını anlar yaptığını artık yapmamaya başlar böylece insana biraz özen göstermeye başlarsın insan ilmik ilmik örgü gibidir bir göz kaçtımı sökülür gider sonra bul ki tutasın
kıskanmaktaann nefes almayaaa zaman kalmıyorsa aaa çaresiz gittiğin her yere sevgilini yanındaaa taşıyorsan yaaa da da da dam da da da dam daaa ufacıcık azıcıcık bakakalsan yaaa da da da damm daaa