Kayıtlar

Kasım 24, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
duyuyorsan bu kokunun peşinden gitmezsem çok pişman olacağım sanki pişmanlığa ne gerek var gidiyorum işte
sevmekten korkmuyorum sevgimden korkmandan korkuyorum
davet beni mi davet ediyorsun denizin tam ortasından çaktırmadan geçerken gözlerime çakmak çakmak ışığını kırparken beni bir intiharın kucağına mı atıyorsun çapanını da doluyorsan boynuma gözlerinle gözlerime şimdi çıkıyorum sana doğru yola
ihtimaller var ben de bir ihtimaller dizisiyimdir belki sonbahardan sonra ansızın bastıran kış gibi bir daha ne zaman geleceği yaza belli olan ilkbahar gibi kaya kaya ellerinden bir su kenarına tutunurum belki
olmuyor ölecekse niye doğuyor kaybolacaksa neden bulunuyor benim olmayacaksa neden bana geliyor diyor insan ama oluyor olmuyor
buz kesiği geçti sana arzum kanımı dondurdu sesin bir soğukla ovalayarak ancak kendime gelebilirim buz kesti kalbim
daha hiç içmedim bir yudum bile dudağımdaki bu tat senin tuzun senin tadın sensin sarhoşluğum
ilk an gibi bir kesikten akar gibisin ama içimden dışıma değil dışımdan içime ince ince sızı sızı kulaklarımda bir uğultu tıpkı babamın annemi gördüğü anları anlatıyor
satırlar arasında bazı methiyeler birinedir satırlar arasından kendini ahanda buradayım ben diye bulur çocukluk fotoğraflarının hangisi sensin heyecanını yaşatır tahmin ettim mi keyif bulamadım mı merak bazı satırlar senin içindir
iyi mi ettin kötü mü uyandırdın uyandırmasına da piç gibi de ortada bıraktın bir farkındalık kaotiği yaşattın keskel alaka bir uyanışta yapayalnız koyverdin
gizli nefret çıkart bütün sözlerini üzerine oturduğun  o kasvetli sandıktan bırak bulsunlar yerlerini kuluçkasına yattığın bütün nefreti çıkart çatlasınlar aksınlar bırak ruhunu da bir özgürlük tatsınlar
tenhada tenha bir sen var içimde öyle ıssız öyle derin içimde bir sen var bütün kalabalıklardan hariç
tarif bir uykuyu böler gibi hayalin pencere pervazına sıkışmış rüzgarla içeri doluyor rüzgarla gidiyor ansızın tutsan tutulmuyorsun yakalamak ne mümkün geceye güler gibi aklın bir dalga bir oyun saçların deniz gibi dalgalı hırçın sen gibisin uzun
dile bir köpeğin dişleri arasından alıyorum seni canın yanmış kanın akmış izler sıcak bir kuş gibi yarı cansız bedenin kanatlarından sıyrılıp düşüyor elime kendi kanatlarımla iyi ediyorum seni dilersen uçarsın yine ve dile