Kayıtlar

Ağustos 26, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Bir su kenarında yaşamı ayırıyoruz bacaklarından ikiye, birleştiği yerden yeniden başlıyoruz zevke...
bir gün götüren olursun bir gün getiren bir gün bir bakmışsın el olmuşsun...
uzun aralıklarla nefes alan iç organlarımın parmak uçlarıma gönderdiği sinyallerde sana doğru yürümek var yeryüzünü…
sürükleyerek, sürükleyerek, elleyerek, elleyerek, bakarak, bakarak katamazsın kendine girerek, girerek daha da derine katılabilirsin kendine.
aldatmak; bir şeyin görünür durumuna birini ikna etmekle, bu ikna üzerine vaatte bulunmakla, bu vaat üzerine ikna olan o kişinin, bir hayat, gelecek, plan ve bilimum başka şeyler kurmasına alan tanımakla, varlığınla, vaatlerinle görünür kıldığın durumun, o kişiye haber vermeden değişmesi halidir. aldatmak; orada olduğunu söylediğin halde orada olmamaktır. aldatmak; değişen durumundan etkilenen insanları durumunun değiştiğinden haberdar etmemektir. aldatmak; gidip, her zaman yattığın kişiden başka birisiyle yatmak kadar basit değildir…
çocuk yapmamak için nedenler dizgisi; her hangi bir sistemin parçası olmasa, üstelik içine düştüğü sistemi değil de ekosistemi bozmayı öğrenerek büyütülmese, öğrenmek için, sosyalleşmek için, gelişimini tamamlamak için, yaşamdan kopmamak için okula gitmek zorunda olduğu  palavraları ile zorlanmasa, sistemin devamlılığını sağlayan bir üründen başka bir şey olarak görünse, görünse ama, evin içinde bir ses, ilişkiyi kurtaran bir araç, yaşlılıkta bakım garantisi, yalnızlığı paylaşan kişi, egoların tatmin edildiği bir kobay, bir insanı koşulsuz sevecek bir bağımlı, bir zavallı, hayata bırakılmış en önemli eser ve bir ilişkinin doğal süreci olarak görünmese, “çocuk sahibi” olmak için çabalarken birileri,  kimsenin kimsenin “sahibi olmadığı” bir yaşama doğsa, öğrenmek ve kıymetli bir insan olmak için okula gitmese, okulda, sokakta, evde cinsiyetinin rolleriyle çevrilmiş bir hayatın esiri olmasa, büyümek için et yemesi gerektiğini sanarak, başka bir canlıyı kend