Kayıtlar

Mayıs 12, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
bize hiç bir şeycik olmaz korkma bazen insanın gölgesi bile ayrı bir yere düşüyor kendinden bazen geceyle gündüz bile kavuşamıyor
özleminle aşılmıyor günler
paylaşmak doğada ve ortada olanı birlikte yaşamak ve kullanmak sorunsuz geliyor bana da çalmak nasıl bir şey belli ki hakkın değil o sinsi sinsi çalma yiyiyorsa iste
Sadece merkeze kendini koyup , etrafında olup biten her şeyi fark edip , ama hiçbir şeyi fark etmiyormuş , umursamıyormuş , görmüyormuş ve dahil olmuyormuş gibi yapamazsın.   Yaparsın ama yerini bulmaz , sen yaparsın ama kimse yemez. Çünkü en az ama en az bir kere senin gibi biri , bizi bu konuda eğitmiştir.   Her gün geçtiği kapıya ısrarla kolunu çarpmış , her gün ısrarla aynı hatayı yapıp her gün ısrarla aynı özürü dilemiştir , ısrarla hayatın merkezine kendini koyup herkesten ve her durumdan rol çalmaya çalışarak , bizi sen ve senin gibilere en az bir ama en az bir kişi muhakkak hazırlamıştır.   Onun için bu kadar hüzün , bu kadar acı , bu kadar dert , bu kadar mutsuzluk , bu kadar sancı içinde savrulmaya uğraşmak yerine , belki merkez kaç kuvvetini bir deneyebilirsin.
bunu ben seçtim dostum bu dört duvarın benimle kurduğu ilişkiyi ve benim bu dört duvara yansıttıklarımı biz seçtik nesneler çiçekler toprak evde hiç bitmeyen nar ekşisi üst üste duran ayakkabı kutuları dinmeyen müzik sesi ve kıskanç bir buzdolabı ile bu hayatı biz seçtik ne iyi de ettik çünkü sen oldun ve diğerleri ve diğerleri ve diğerleri daha tencerelerle yemekler dolup boşalan kadehler durmadan akan sular sohbetler ve yılmadan yıkanan bulaşıklar bunu biz seçtik ve sevdik
sana aşktan bir balon yapıyorum bu gece nefesimle ne kadar yükselirse yükselsin patlamayacak hiç bir kem göze gelmeyecek bir doğum günü hediyesi yapıyorum bu gece o dilediğin aşkı yoluyorum sana
yola çıktı fikrin ayak sesleri geliyor kulağıma gecenin içinde kaybolmuyor bilakis yankısıyla yıkıyor geceyi
huzursuzluğa müptezel bir yaşam seninki şüpheye düşmezsen derde düşüyorsun ona olmazsa kendine
nasıl oluyor bilmezsin parmak ucunu tenimden çektiğin an bir uyuşma vuku buluyor hücrelerimde kendini kaybederek
kokularla yaşıyorum bugün yağmura asla hazır olmayan istanbulu yeşil yeşil çimen aklım su gibi akıyor
yüz insan boyu yükseliyor önümüzde inat inat binalar bir insan boynu yetmiyor kaldırıp kafayı bakmaya
puslu hallerimizi yarıştırmayalım sabah sabah istanbulun orospu halleri bizi bin kere altına alır
sana yazıyım biraz kendiliğinden olma halinin nasıl da dayanak aramasına her adımda senin için yazıyım biraz inanasının gelmediği bu sevmek alanında nasıl da gerçek olduğunu yazayım biraz yazıyım sana biraz okursun belki bir ara
yarım bir tarihi adaya bakıyor pencereler pudralı bir parfüm kokusu burnumda bir yerlerde çok ağlıyorsun akıyor içime ince bir halat gönderiyorum sana ateşten yanıklarına çarem yok bu tuzlar yakar kanını topluyorum etten bir çanakta
arta kalan zamanda seni nasıl seveceğimi düşüneceğim zamanla seni sevmeyi öğreneceğim
soyunarak yaşamak lazım hayatı bütün kuşkulardan ve kaygılardan hayata karşı soyunmak lazım bütün rüzgarına yalatmak dalgası denizin kayalıkları dağların suyu çağlayanların bulutu gökyüzünün insanın sebebi olmak lazım doyasıya
söyle ne düşünüyorsun nerelere daldın diye sorar insan en çok zor bela alır lafı ağızdan sonra kulaklarını tıkar
mutsuzsun cesaretini kaybetmenin yıl dönümünde her döndüğün köşede karşına çıkan yüzün söküyor ellerinle gömdüğün gerçeği gözlerinle mutsuzsun cesaretin yok özgürlüğe
vahşi bir doğanın sakin kuzularının otladığı yeşillikler yaşamı gözümde dinginleştiriyor yoksa bu kadar bomba bu kadar savaş bu kadar kin insanı bir düşmana çeviriyor
özgürlüğün bir kokusu var biraz terli biraz tuzlu derya deniz tadında bir kokusu var burnumdan gitmeyen özgürlüğün bir tadı var her sabah dilimin ucunda başlayan her akşam yatarken dilimin en arkasına kadar gelip oradan içime doğru sinen her sabah yeniden dilimin ucunda başlayan özgürlüğün bir kokusu var üzerime sinen
hislerimle sözlerim ittifak yaptı derin bir üzüntünün seyrinde hepsi birden inada durdular dini maske gibi giyen her densizin dilini kesmeye niyetlendiler