Kayıtlar

Eylül 9, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
aman diyim ben sana sakın yaklaşma bu yana aşka düşer yanarsın sonra... nene lazım!
her insan başka mıdır, yoksa düpe düz aynı mı, yanında getirmişsin geçmişi, hani yeni bir başlangıçtı bu, kalan hesapları, alacakları, borçları ile taşımışsın, hani dün dünde kalmıştı da bugün yeni şeyler söylemek lazımdı? boşanıp gel geçmişten!
canına yandığım! yetişemem mi sandın sana hüzünde, benim burnumun direği sızlamaz mı sandın özlemle, yandığım canını kurtarmak mı istedin kalbimden, kaldın mı mısır çarşısında, dilinde çığırtganlık, gözün yolda, kalbin  boş?…
saklan be koçum, kimler saklanmadı ki… doğru düzgün olmak sana mı kaldı? koy gitsin dünyanın dibine. senin dibine kimler koymadı ki…
sen de merak ediyor musun, özlüyor mu beni, özlüyor mu sevişmelerimizi, özlüyor mu sohbetlerimizi diye, sen de merak ediyor musun, bir başkasının koynuna giriyor mu diye, merak etmiyor musun? hadi bre yalancı!
bana mı soruyorsun yarım kalmış aşkların kütüğünü, bana mı ödetiyorsun yapmadığın mertliğin bedelini, cesaretsizliğinin kılıfını bende mi buldun, sana aşığım diyene ben de sana aşığım diyemedi mi dilin, çok özledim…gitme kal… bekle ben de seni seviyorum…diyemedin mi, gururun seni aşkından daha mı çok ezdi, elinde şimdi bir tek en çok sevdiğin uzvun mu kaldı, tuta tuta hayatında bir tek kendini mi tutabildin zavallıca, burnunu indirmek aşağıya, gözlerinden dökülen sırlarını dudaklarınla  paylaşmak, bu kadar mı zordu?
gittiğin yerde mi kalacaksın? dönmeyecek misin? dönmezsen kızabilecek miyim sana? dönersen affedebilecek miyim seni?
çok uzun zamandır hiç kimseye hissetmediğim şeyleri hissediyorum sana çünkü her seferinde yeniden vuruluyorum aşka…
bir koku burnumda ıspanak, pırasa… dilimde bir tat yumuşacık bir hamur hafızam mutfağına girdi kaçtı elimden…
bu gece çok bir gece bu gece gebe bir gece bu gece zamansız bu gece tarifsiz bir gece... uyumalıyım şimdi gemi gibi gövdenin üstünde bir güvertenin kıçına doğru ayaklarım kollarını tutmalıyım şimdi yelkenler fora…
yalnız gecenin kör bir vaktinde kafayı güzelliyip de arama beni gündüz de en az gece kadar ihtiyacım var sana… yalnız gecenin kör  bir vaktinde kafan güzelken seni seviyorum deme bana gündüz de en az gece kadar ihtiyacım var beni sevmene… yalnız gecenin kör bir vaktinde kafanı hep güzelle gündüz de en az gece kadar ihtiyacım var güzel kafana…
kodumun melankolisine girdin mi çıkacağın yer boşaldığın yerdir sarsılarak, hala kalıyorsan içinde o zaman rezilliği kabul etmişsin demektir...
kurallardan sen de bıktın mı? rollerden, beklentilerden, olman gereken insandan sen de bıkmadın mı? çırılçıplak olmayı sen de özlemedin mi?
neden; inanıyorum diyene neden inanıyorsun, her şeyi yerim diyene neden her şeyi yiyorsun, silah altına girene neden silah altına giriyorsun, diye sormuyorsun da? inanmıyorum diyene neden inanmıyorsun, hayvanları yemeyene neden yemiyorsun, silah altına girmeyi reddedene neden girmiyorsun, diye soruyorsun? neden; öldürmeyi ve şiddeti bu kadar severken beni sevemiyorsun?