Kayıtlar

Kasım 3, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
sesim sana gelecek bu denizi aşıp diye ödün kopuyor yanılıyorsun çünkü her yerdeyiz biz
devler ölürken çok ızdırap çekerlermiş bilir misin çünkü midesini ve gözünü doyurmak için çaldığı ve yuttuğu her şey o ölürken vücudundaki bütün deliklerden bütün bütün tek tek çıkarlarmış özgürleşirlermiş devler ölürken
söyle geceyle gündüzü birbirine diktin mi bukle saç telinle ve ellerinle
beyaz değil senin rakın kan içiyorsun kafan bizimkinden uçmuş kopmuş
bazı yalanlar gerçektir söyleyenler için bazı gerçekler yalandır duyanlar için
kim elleyebilir kimin en gizli yerine izin verilmezsen
terini zakkum gibi koltuğunun altında bir solukta
bir rıhtım var sen demiştin ki keşke aşık olsaydın bana
tenine susuyor bu can bakmadan geçtiğinde
seni istiyorum nefes gibi
anne anne anne parmak ve tırnaklarının olduğu her yerde bebeğinim senim
en çılgın anlarda koynunda çırılçıplak sen burada yoktun biz başbaşaydık
gözlerin hem rengiyle hem anlamıyla hem olduğu yerle yakıyor içimi söngüsüz
saçlarımı saçlarımı bileğine dola enseme enseme bir öpücük sapla yalvarırım ağla
bütün hücrelerime girdin gel çıkar kendini
bir nazım hikmet bir tom waits bir charles bukowski neden hayatımda değil hangi ahlak gelseler bana
cinsiyetsiz bir hayat mümkün ütopyasında bu kadar erken nasıl boğuldun bırak nasılı neden boğuldun sen ki ne açlık grevlerine ne işkencelere ne zalimliklere dayandın dürüst yaşamak mümkün şiarını neden bir yalan masala uyarladın sen ki dürüstlük için tüm mayısları yaktın
ben sana aşıktım sen bir am salaktın ben sana vurgundum sen beyninden vurulmuştun
seni ayrı bir seviyorum kadın sokakta işin olduğu için
üzerine üzerine geleceğim senin geldiğin gibi inleyeceğim dünyanın inlediği gibi
inan ol hiç sevişmedik ama girdi hayatıma
yok olmuyor böyle zorla abanıyorsun sanki
algına fikrimi sokayım durduğun yerden gelip de  bir de ben bakayım
gel gruba girelim kendimiz olarak
seni adam sanmıştım ama hatam adamı ne sanmıştım
geberip gideceksin bu hayattan layığıyla ama buna üzülmeyeceksin var mı kendi ipini kendin çekmekten güzeli
benim sana anlattığım gibi çıkmadı mı içinde patlayan volkanlar lavları ile yanmadı mı tüm aşıklar parmak ucuna kadar sızıyla
kız oldu oğlan oldu senin için derya oldu teninde bir gün doğdu mest oldu
ne kadar da yanlış anlamışsın yanlış denilen şeyi nasıl da baştan yazmışsın sevdim ama ölmedim senin için
oku senin için özel olarak yaptırdığım bu niyetleri en kutsal mabedin bahçesinden biçtiğim bu emektar sevgileri
varsın yoksun gibi nasıl davranırım mektup kağıdımın ucunu sensiz nasıl yakarım
yalayıp geçtin içimi acımasız bir rüzgarla dün gece
seni mavi atlasın beyaz yelkeninde üfür püfür seni tüm deliklerde tutarım
hayatın akışını değiştirmek isterdim tüm adaletsizliğe rağmen