derya kılıçalp

bir parti binasının önünden geçiyorum her gün gündüzleri gri takım elbiselerinin içinde yalancı insanlar akşamları apaçi kılığında eğleniyor oluyorlar

yüksekçe bir yerden atlayarak anın içine geçmişten kopmak istiyorum

kim yapar insanın tarifini insan olan mı insandan şikayeti olan mı anılacak insanları olanlar davaları olanlar mı duruşmalardan acıyla dönenler mi eğitim zaiyatı olanlar mı dağlarda olanlar mı silahlar takas edilirken şahit olanlar mı özgürlüğün günahına girenler mi kimler yapar insanın insanlığın tarifini insanlığını anmalarda hatırlayanlar mı utanmadan korteje girenler kapılarda nöbet bekleyenler mi insandan korkup gaza sığınanlar mı arı namusu edebi bacak arasında arayıp elini oraya da atanlar mı kimler yapar insanın tarifini arife tarif gerekmez ki

evet çok muhteşem hem de çok güçlüsün evet hatasız ve de iyi niyetlisin ama dünya senin etrafında dönmüyor ki bunu da bilesin

analog sinyal sevenler derneği ah bana vaktinden ver diyorsun kalbimden vuruyorsun kim kime vaktinden veriyor sanıyorsun bir tuşun ucunda tüm buluşmalar sen zamana ayak uyduramıyorsun ama üzülme ben de yapamıyorum üç beş eski dost buluşup su kenarında oynamayı tercih ediyorum gemiler yüzdürüp pozlar vermeyi zaman dijital sinyale döndü keza dostluklar sen ben beş on analog ancak bir dernekte zamanımızdan veririz birbirimize

bir de sözde naif insanlar var yaptığı işi beğenmiyormuş hallerine girip bir kendini yüceltme durumları budalalık düpedüz yahu bunun adı beğenmediğin işi yapma yaptığın beğendiğin işi eh işte öylesine yapıyorum pek de olmadı havasına girip bize de kendini zorla alkışlatma ne bileyim ortam mı yapıyor insanı böyle kötü arkadaşlar mı yoksa bu kişilik mi ben anlamadım

AŞK Kehaneti Bir aşka dalmış kadın ve sonra kadın hiç kimsenin beklemediği kadar aşık olmuş … Bir Akdeniz kıyısında buzukisi ile ona eşlik eden bir adamın yanında dört ayaklı, bir sırtlıklı iskemlenin üzerinde, ayağının birini altına alıp, ince uzun sehpasında duran buzsuz duble rakısının eşliğinde, kulağına gelen dalga sesleri arasında kocaman bir hayatın varsayımlarını dizeleyen aşk şiirlerinin minik dudaklarından dökülüşüne vurulan dinleyenlerle sabahı edermiş kadın.  Dinleyenlermiş hem, hem izleyenlermiş meğer …   Kadın bir göz kapatır kim bilir nereye yolculuk … Herkes onunla beraber bir bilinmeyene. Ve acaba bu kadının kalbini kim çalmış geri vermemecesine! Küçük bir Akdeniz sahilinin, durağan akşamcıları, sarhoşluklarının bir yerinde bekler dururmuş bu kadını. Kadın bir kehanet çizmiş kendine, dönüp gelecekmiş meğer akşamın bir vakti açılıp gittiği denizin, oynaşan dalgalarıyla geriye aşk …

ne güzel kadın ne güzel dudaklar ne güzel bu gözler niyeti ne güzel yanlızlığının parmakları ne güzel uzanıyor boşluğa bu kadın ne kadar güzel

ankaraya giden bir yol var sesinin ucunda kar yağıyor arabaların üstüne kalplere sokakta iki ayrı çift kavga ediyorlar adamlar deli kadınlar bin kere yumuşak bir şey var havada kavga değil dövüş hiç değil işte dedim ya özlemek bitmiyor

kış gelince insanların ince yazlık kıyafetlerle çekilmiş fotoğraflarını gördüğümde onları daha çok özlüyorum yanımızda yoklar gibi burada değiller aynı havayı teneffüs etmiyoruz aynı gökyüzüne bakmıyoruz aynı soğukla ürpermiyor aynı karın altında ezilmiyor  muşuz gibi geliyor insanlar elbiselerini kalın kalın giyince de tenimiz yan yana olmuyor ne özlemek duruyor ne istemek

gördüm seni heyecanlıydın sakin ol hala huzurlu burası

istatistikler ülkenin yüzsüzlük sınırının on yıldır istikrarla artığını gösteriyor

BİR TEK ŞEYİN BEKLENTİSİ OLMAZ her şeyi bekleyebilirsin zamanı otobüsü yemeği sevilmeyi büyük ikramiyeyi her şeyden beklentin olabilir sevgilinden kendinden hayattan borsadan bir tek şeyin beklentisi olmaz özgürlük beklentisi özgürlük olabilme ihtimali üzerine yaşanacak bir şey değildir ha oldum ha olacağım diye af edersin nah beklersin

binmişsin bir arabaya bok kokuyor içerisi ve bu eğlendiriyor seni üzerine şakalar sohbetler boktan bir nedenle bile güldürüyor bazen dostluk seni

nereden geldik biliyor musun birbirimizi yargılamadığımız bir su kenarından soyunup kurutup bırakıp kalabalığın dayatmalarını biz bize korkusuz akmaktan geldik su gibi

bir insandan her şeyin olmasını beklemek dost olsun yar olsun sırdaş olsun eş olsun arkadaş olsun yoldaş olsun kaderdaş olsun yatakta orospu olsun mutfakta aşçı olsun aşkta verici olsun kadir kıymet bilen olsun benim olsun olur mu yahu böyle bir insan var mı ki senin olsun bir de böyle bir insan varsa niye  senin olsun