İnsanlar vegan olduğum için beni tebrik ediyor ve cesur olduğumu söylüyorlar.
Bu durumda ben de;
İnsanları, insanları öldürmedikleri , insan derisinden çanta ve ayakkabı yapmadıkları, onlardan yapılmış ürünleri giymedikleri ve satın almadıkları, insan kıl ve tüylerinden kendilerine yastıklar doldurmadıkları, anne sütünden yoğurt yapmadıkları, kadınlara tecavüz edip, onları hamile bırakıp zorla doğurmalarına neden olmadıkları, o sütlerden, yağ ve tatlı yapmadıkları, daha fazla süt versin diye kadınlara hormon depolamadıkları için, insanların işe yarayan türlü dışkılarından, kanlarından, dişlerinden ve tırnaklarından çeşitli aksesuarlar yapmadıkları için tebrik edebilseydim keşke, bunları yapmadan yaşama cesareti gösterdikleri için gurur duyuyorum diyebilseydim.
Sırf dini inançlar gereği, bir ibadet ritüeli olarak kesilen hayvanların sesleriyle çınlayan ara sokaklarda büyüyen çocukların, kanı, vahşeti, insan eline bulaşmış kanı her gün oyun oynadığı duvarın dibinde canlı canlı yaşayan çocukların, nasıl bir insan olmasını bekliyoruz. İnsanları yemiyorlar ama her şeyi öldürme hakkını kendilerinde buluyorlar.
Öldürmeyi ve bunu iyi bir şey için yapmayı öğrenen çocuklardan nasıl bir vicdan ve canileşmemiş özgür bir irade bekliyoruz.
Canlıların yaşamlarını keyfi tercihlerimiz nedeni ile sömürmeden  yaşamak da mümkün mü diye deneye bilseydik keşke ve bunu çocuklarımıza öğrete bilseydik o zaman tebrik edilecek bir şey yapmış olurduk belki…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine yolculuğa çıkan bir mentinin çok keyifli hikayesi!