Yasak Tanımazların Öyküsü
Elmanın biri o ağaç senin bu ağaç benim gezerken bir gün bir bakmış iki yasak tanımaz etrafına bakına bakına yapacak bir şeyler arıyorlarmış.
Canları o kadar sıkılıyormuş o kadar sıkılıyormuş ki durumları elmanın bile canını sıkmış.
Namussuz elma “buldum eğlenceyi, girivereceğim kanlarına bir daha canları ne zaman sıkılacak olsa bulu verecekler çaresini” deyip parlatıvermiş kendini.
Bizim yasak tanımazların gözü parlamış elmayı görüverince dizleri titremiş elleri aynı anda birden bire elmaya uzanıvermiş.
Elma ikisinin birden avuçlarının içindeyken birden bire ikisinin birden dişleri arasına gidivermiş.
İnanılmaz ve dayanılmaz bir istekle ısırıvermişler elmayı.
Elmadan bir "ahh" sesi çıkıvermiş, demiş kendi kendine “elma elma olalı böyle işe yaramadı”.
Bizim yasak tanımazların ağzı kulaklarında el ele atlaya zıplaya giderken, olan olmuş önlerinde kocaman bir kapı açılmış;
Arkalarından kıçlarına öyle  bir tekme yemişler ki, önlerinde açılan koca kapının öbür yanında kendilerini buluvermişler, kocaman kapının ardında kalan, kelebekler, meyvalar, ışıl ışıl sular, gökkuşakları, nefis tatlar, diz titreten hazlar gözlerinin önünden hızlıca geçivermiş.
Artık yeni bir dünyada olduklarını fark etmişler, sesler kulaklarını tırmalıyormuş, ayaklarının dibinden vızır vızır geçen arabalar, kolları dışarıda küfrede küfrede korna çalan şoförler, bir otobüs durağında karısını bıçaklayan bir adam, bir ağacın dibinde küçücük bir çocuğu dizinde zıplatan bir pislik, apartman aralarında inekleri, koyunları yere yatırmış yalvarta yalvarta kesen insancıklar, biber gazıyla yerlere yığılmış insanların üzerinde tepinen bir grup yaratık…
Bizim yasak tanımazlar bakmışlar birbirine “biz farkına varmadan elmayı değil de ayvayı mı yedik?” diye soru vermişler.
Bizim yasak tanımazlar, bizim dünyamıza hoş gelmişler ve artık onlar için yeni bir hayat başlamış.
Yeni hayatın bazı kuralları varmış, kurallar bir levhada asılıymış başlamışlar okumaya;
Toplaşmak, grup halinde dolaşmak YASAK
Yüksek sesle konuşmak ve hatta konuşmak YASAK
Düşünmek ve hatta düşündüklerini paylaşmak YASAK
Yürümek, yürürken taleplerini duyurmak YASAK
Eleştirmek, beğenmemek YASAK
Zevk almak, gülmek, keyiflenmek, heyecanlanmak YASAK
Keyif yapıcı madde tüketmek yani ELMA yemek kati suretle YASAK
Yasak tanımazlar birbirine yine bakmışlar, bakmışlar baka kalmışlar gözleri yerlerinden fırlamış,
ağızları kulaklarına varmış, heyecandan deliye dönmüşler, “delinecek ne çok YASAK var” diye çığlıklar atmışlar.
Bizim yasak tanımazlar, bizim dünyamıza hoş gelmişler, yasak elmanın zehri ile çoğalmışlar… dünyamızdaki bütün yasakları al aşağı etmek için el ele verip çalışmışlar…
Onlar ermiş olsa keşke muratlarına biz de dönüşü versek keşke yasak tanımazlara...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine yolculuğa çıkan bir mentinin çok keyifli hikayesi!