yaşıyorum



12 Nisan, 1 aylık korona virüs karantina döneminde 1 regl periyodu geçirdim, yani bir kere adet oldum, 1 kere kanadım… pratikte böyle ama kaç kere kanadım onu yalnız ben bilirim. Dedikleri gibi daha sancılı olmadı zaten daha ne kadar sancılı olabilirdi ki diye düşündüğüm an ağzıma terlikle vurmaya başladım “çok merak etme”.

12 Nisan Pazar bugün hayatımın son 20 yılını yaşadığım İstanbul’dan ayrılıp İzmir’e geleli 90 gün oldu. Sokağımda toplamda 9 insan her gün aynı voltayı atıyordu, değişen bir şey olmadı…

12 Nisan Pazar bugün koronada #evdekal çağrısına uyalı 31 gün oldu.

Şehir değişikliği yapma zamanımın 3’te 1’ini evde geçirmişim. Ah güzel İzmir oysa senin denizini taşırmaya, mezelerinde sarhoş olmaya koşarak gelmiştim.

31 günde ne yapmadım… okumak için kitap listesi yapmadım, henüz hiç müze gezmedim, fotoğrafları arşivlerden indirmedim, yeni bir dil öğrenmeye başlamadım, yogaya hiç başlamadım, filmler arasında koşturmadım, ekmek yapmadım, yeni tarif ya da yemek denemedim…

Ne yaptım özledim…

Korkmadığım şeyler oldu; korona olmaktan korkmadım, hasta olursam iyileşirim çünkü ben hep iyileşirim.

Çok korkuyorum, ailem korona virüsten etkilenirse yanlarına gidememek fikri beni çıldırtıyor.

Çaresiz hissediyorum; arkadaşlarım yakınlarını kaybettiğinde onlara sarılamadığım için…

Sinirleniyorum; dostlarıma “senin için yapabileceğim bir şey var mı?” sorusunun cevabı birkaç kısır çözümle sınırlı kaldığında.

Yaşıyorum;
ne vakit
sarsam sana aklımı
yaşamak geçiyor sadece içinden
sonsuzluğa doğru yolculuk gibi …




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine yolculuğa çıkan bir mentinin çok keyifli hikayesi!