Korona günlerinde online mentorluk deneyimi üzerine notlar
Mentorluk, birbirimizden eşit koşullarda öğrenmenin, deneyim paylaşmanın ve
dayanışmanın sonsuz keyfinde, kendimizi yeniden keşfettiğimiz şahane bir
yolculuktur.
Mentorluk, mentilerin gerektiğinde kullanabileceği araçları edinmelerine
destek olmaktır.
Mentorluk, ilham olmak, ilham almak için çok değerli bir fırsattır.
Bu fırsatı kaçırmamak adına hemen buluşmalar için takvimlerimizde alan
açtık. 18 Mart’ta konusu “STK’larda Kariyer” olan “%100 organik, evden eve gönüllü online mentorluk” çağrıma aynı gün 20 görüşme talebi geldi. Ben 23-27 Mart
tarihleri arasında 10 menti görüşmesini yapmak için bir plan yapmıştım.
Özgeçmişlerini, neden mentorluk desteği almak istediklerini yazdıkları
mektupları gönderen ilk 10 kişi ile online mentorluk görüşmelerimizi yaptık. Mentilerden
küçük alıntılarla süreci STK Günlüğü sosyal medya hesaplarından sizlerle
paylaştım ki o heyecana sizi de ortak edebilelim.
Bazen bir seferlik mentorluk görüşmeleri hayatımızda bir çok şeyin değişimine sebep olabiliyor, işte bunlardan bir paylaşım;
“Mentorluk gitmen gereken yönü söyleyen bir sistem değil, zaten gidebileceğin yönlere nasıl gideceğini gösteren bir destektir.
Hayatımın çok belirsiz, rotasız bir döneminde ne yapmak istediğimi nereye gitmem gerektiğini bulamadığım duygularımla mücadele etmeye çalışırken paylaştığım duygularım sayesinde; bir yalnız değilsin sesiyle uyandım sanki.
Derya ile yaptığımız bir mentorluk sonrasında farkettiğim şey, salt iç gücümdü.
Sadece ne yöne gitmem gerektiğini bilememe halimden doğan tüm kaygılarıma bir an olsun rota gösterir gibi, harita verir gibi bir destekti bu.” Menti
Yapılandırılmış ve düzenli periyodlarla
süren, hedefli ve takvimli mentorluk hayatımıza yeni soluklar katabiliyor, işte
bunlardan bir paylaşım;
“Soru sormak neden değerli;
Bana kendimle şeffaf, açık ve içten sohbet etme fırsatı yakalamamı
sağladı/kazandırdı.
Soru sormanın bir şeyin gerçekliğini ortaya koymada en etkili yöntem
olduğunu fark ettiğimden beri, kendime daha sık sorular yöneltmeye başladım.
Ama bu sefer kendimi avutan/iyi hissettiren geçiştirici cevaplar vermek yerine
gerçek cevapları suratıma çarpmayı tercih ettim. Her bir çarpışta aslında
gerçekten ne hissettiğim, düşündüğüm, yapmak istediğim şeylerle yüzleştim.
Olanı olduğu gibi kabul etmeyi ve bu cevaplara rağmen nasıl ilerlemek
istediğimi kendime yönelttiğim sorularla ortaya koydum. Pozitif, olumlu düşünme
yönümü de tam bu noktada devreye sokma kararı aldım.
Soru sormanın önemini sorduğum sorularla kendimi daha iyi tanımaya
başladığımda, soruyu doğru şekilde yöneltmenin/ sormanın önemini ise kendime
gerçek cevapları içtenlikle vermeye başladığımda anladım.
Kendimle açık ve içten konuşmaya başladığımdan beri;
Önceden insanlar benden fikrimi öğrenmek istediklerinde onları dinler sonra
kendi yorumumu yapardım. Ama insanın cevapları asıl kendi içinde aradığını ve
sadece kendi iç sesine sonsuz güvendiğini anladığımdan beri ben de önce konuyu
anlatan kişiye sorular yönelterek cevapları ortaya kendilerinin koymasını
bekliyorum ve sonradan kendi yorumumu paylaşıyorum” Menti
Görüşmelere katılan tüm mentilere, geçmiş dönemde mentorluk almış fikirlerini bu yazı için paylaşmış ve hala mentorluk alan, fikirlerini bu yazı için paylaşan tüm mentilere çok teşekkür ederim.
Derya Kılıçalp
Sosyal Fayda ve Sosyal Etki Tasarım Danışmanı
Yorumlar
Yorum Gönder