Bugün metroya bindim kendimi bir kapsülün içinden yeni çıkmış ilk defa metroya biniyormuş, ilk defa insan içine karışıyormuş gibi hissettim. Onlarca önyargı hissimin ve tezmin içinden geçtim.
Bir genç gördüm çantasının kenarında 1,5lt. lik yarım bir su vardı, gencin böbrek hastası olabileceğini düşündüm.
Az sonra bir kadın fark ettim. Yüzünde ve elinde yaşını belli eden çizgiler vardı ancak bacakları çok atletik, ince ve kaslıydı, koşucu olabileceğini düşündüm. Kadın hiç aç değilim yemek yemeyeceğim dediğinde yanındakine, elbette yemezsin diye yargılarken buldum kendimi. Metro durdu kadın indi bir bacağı diğerine göre daha inceydi ve ben kadınla ilgili başka şeyler düşünmeye başlamıştım bile. Genç bir kadın kızıyla karşımda oturuyordu, kadının suratı kırmızı ve kabarık çizgilerle baklava gibi bölünmüştü, önce şiddet gördüğünü sonra bir alerjisi olabileceğini düşündüm. Kadın nasıl biridir? dedim... Bir kadın bindi durakta ve yanıma oturdu siyah kapkara feracesiyle uyumsuz pembe peluş kıyafetli bir çocuk vardı kucağında, eğilip bebeğin gerçek olup olmadığını kontrol ettim. Bu kadın canlı bomba olsaydı onu kimseye tarif edemeyecek kadar yakınında oturduğumu düşündüm ve sonra canlı bombaların imhaya bebekle gidip gitmediklerini...yol bitiyordu ve beynim çatlayacaktı, devamdı. Çaresiz bir ruh hali bir yabancılaşma yeraltına sarmıştı, kafam raylara sürtünerek yanmıştı.
Bir genç gördüm çantasının kenarında 1,5lt. lik yarım bir su vardı, gencin böbrek hastası olabileceğini düşündüm.
Az sonra bir kadın fark ettim. Yüzünde ve elinde yaşını belli eden çizgiler vardı ancak bacakları çok atletik, ince ve kaslıydı, koşucu olabileceğini düşündüm. Kadın hiç aç değilim yemek yemeyeceğim dediğinde yanındakine, elbette yemezsin diye yargılarken buldum kendimi. Metro durdu kadın indi bir bacağı diğerine göre daha inceydi ve ben kadınla ilgili başka şeyler düşünmeye başlamıştım bile. Genç bir kadın kızıyla karşımda oturuyordu, kadının suratı kırmızı ve kabarık çizgilerle baklava gibi bölünmüştü, önce şiddet gördüğünü sonra bir alerjisi olabileceğini düşündüm. Kadın nasıl biridir? dedim... Bir kadın bindi durakta ve yanıma oturdu siyah kapkara feracesiyle uyumsuz pembe peluş kıyafetli bir çocuk vardı kucağında, eğilip bebeğin gerçek olup olmadığını kontrol ettim. Bu kadın canlı bomba olsaydı onu kimseye tarif edemeyecek kadar yakınında oturduğumu düşündüm ve sonra canlı bombaların imhaya bebekle gidip gitmediklerini...yol bitiyordu ve beynim çatlayacaktı, devamdı. Çaresiz bir ruh hali bir yabancılaşma yeraltına sarmıştı, kafam raylara sürtünerek yanmıştı.
Yorumlar
Yorum Gönder