günün her hangi bir saatinde değil
gece
su içerken değil
gam içerken
tuzlayıp yerken hıyarı değil
gözyaşlarını yerken yanakların
siyasetin dibini kavururken değil sözlerin
duygularınla oynarken sözlerin
gecenin bir saati
masanda bir duble rakı
sohbetin bedeninden çıkıp
sözlere düşmüşken
sen akıyorsun iki kelamın
en büyülü yerinde
büyümüyorsun
çocukluğunda kırdığın reçel kavanozunun
kırıklarında
annenin sana kızamayan bakışları arasında
kala kalıyorsun
beton bir zeminde
tahta bir iskemlede
gidip geliyorsun
gidip geliyorsun

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine yolculuğa çıkan bir mentinin çok keyifli hikayesi!